Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Çalışma Alanlarımız

Göğüs hastalıkları, solunum sistemi ile ilgili hastalıkların teşhis, tedavi ve takibinin yapıldığı bir birimdir. Bu bölümde astım, KOAH, bronşit, zatürre gibi solunum sistemi hastalıklarıyla ilgili muayene, tetkik ve tedaviler gerçekleştirilir. Göğüs hastalıkları bölümü biri Astım/KOAH olmak üzere toplam yedi ayrı poliklinik ile ayaktan hastalara hizmet verirken, yataklı serviste 24 hastanın yatırıarak tetkik ve tedavisi yapılabilmektedir.
Hastanemiz göğüs hastalıkları bölümünde çeşitli hastalıkların tanısında ve izleminde kullanılan, solunum fonksiyon testi, karbonmonoksit difüzyon testi, deri prick testi (allerji testi), bronkoskopi, EBUS, kriyobiyopsi ve polisomnografi gibi tetkikler yapılabilmektedir.


Solunum Fonksiyon Testi Laboratuvarı
Laboratuvarımız Hastanemiz H Blok Zemin katta Göğüs Hastalıkları Polikliniği içerisinde hizmet vermektedir. Solunum fonksiyon testleri spirometre denilen cihazla yapılır. Bu tetkik solunum teknisyeni tarafından yapılır ve doktor tarafından yorumlanır.

Solunum fonksiyon testleri çok genel bir yaklaşımla akciğerlerin kapasitesini ve fonksiyonel durumunu objektif olarak ölçmeye yarar. Yani bu test ile akciğerlerin alabildiği hava hacmi ve bu havanın akciğere alınması ve verilmesi esnasında yapılan güçlü solunum faaliyeti ile oluşturulan hava akım hızı ölçülebilir. Bu iki parametre astım, KOAH (kronik bronşit, amfizem) gibi birçok hastalığın tanısında son derecede önemli ipuçları vermektedir. Ayrıca bu hastaların tedavisinin takibinde yapılan solunum fonksiyon testleri ile tedavinin başarısı ve zaman içerisinde hastalığın seyri izlenebilir.
Bronş provokasyon testi
Bronş provokasyon testleri bronşlardaki hiperreaktiviteyi (aşırı cevaplılığı) göstermek amacı ile yapılır. Test sırasında kullanılan metakolin adlı ajan bronşlarda daralmaya neden olarak solunum fonksiyon testinde (FEV1) de düşmeye neden olur. Test sırasında hastada nefes darlığı gelişebilir. Bu nedenle bu testin, gelişebilecek nefes darlığı tedavisinin yapılabileceği bir ortamda ve uzman eşliğinde yapılması gereklidir. Bronş provokasyon test klinik rutinde çok uygulanmamakta olup daha çok klinik araştırmalar için veya tanı sorunu yaşanan olgularda tercih edilmektedir.
Test öncesi hastanın teste engel bir durumu olup olmadığı değerlendirilir. Kontrendike bir durum yoksa kullanılan ilacın belirli konsantrasyonları giderek artan dozlarda belli bir protokole göre hastaya inhale ettirilir. Hasta test dozunu inhale ettikten 90 sn. sonrasında FEV1 ölçümü yapılır. FEV1’de %20’lik düşme oluncaya kadar teste devam edilir. FEV1’de %20’lik düşme yapan doz provokatif doz 20 (PD20), konsantrasyon ise provokatif konsantrasyon 20 (PC20) olarak kabul edilir.

Difüzyon Testi Laboratuvarı
Akciğerlerde var olan gaz alış-verişi yüzey alanını ölçen bu test solunum teknisyeni tarafından yapılır ve doktor tarafından yorumlanır. Test sırasında helyum içeren bir gaz karışımı inhale edilir, soluk 10 saniye kadar tutulur ve daha sonra soluk verilir. Kaybolan gaz miktarı cihaz tarafından hesaplanır.
Difüzyon Testi:
• Amfizem, kistik fibrozis gibi hava yollarında daralmaya yol açan durumlarda,
• İnterstisyel akciğer hastalıkları denilen akciğerin parankimal hastalıklarında,
• Romatoid artrit, SLE gibi akciğer tutulumu olabilen sistemik hastalıklarda
• Bazı kardiyovasküler hastalıklarda yapılır.

Bronkoskopi Laboratuvarı
Laboratuvarımız Hastanemiz H Blok 1. Katta hizmet vermektedir.
Bir öğretim üyesi, bir araştırma görevlisi ve bir solunum teknisyeni eşliğinde yapılan bronkoskopi, nefes borusu ve bronş ağacı dediğimiz hava yollarının endoskopik yöntemle değerlendirilmesidir.
Bronkoskopi yapılması planlanan hasta işlem öncesi en az 6 saat aç ve susuz kalmalıdır. İşlem öncesinde solunum testi, kan testi ve EKG gibi tetkikler istenebilir. İşlem sırasında fleksibl (kıvrılabilir) bronkoskop kullanılır..
İşlem öncesi ve işlem esnasında solunum yollarına uyuşturmak amacıyla anestezik bir sprey sıkılır. Gerekli durumlarda anestezi eşliğinde de yapılabilmektedir. Burundan nefes borusuna ve bronşlara ulaşılır. Hekimin gerekli gördüğü bölge/bölgelerden tanı koymaya yönelik biyopsiler ve bronş lavajı, fırçalama, ince iğne aspirasyonu gibi girişimler yapılır. Alınan örnekler patoloji ve/veya mikrobiyoloji laboratuvarına gönderilir.
Bronkoskopi işlemi çoğunlukla yatırmaya gerek görmeden ayaktan yapılabilir. İşlem sonrası 2-3 saat kadar 2 yataklı gözlem odamızda bekletilen hasta aynı gün evine gönderilir.EBUS
EBUS (Endobronşiyal ultrasonografi), bronkoskopi işlemi sırasında bronş içine yerleştirilen bir ultrason probu kullanılarak yapılan bir görüntüleme tekniğidir. Bu yöntem sayesinde bronş içi dokuların ve lenf nodlarının detaylı bir şekilde incelenmesi ve biyopsi alınması mümkün olmaktadır. EBUS, özellikle akciğer kanseri gibi hastalıkların tanısında ve evrelemesinde önemli bir rol oynamaktadır.


Kriyobiyopsi
Kriyobiopsi; ameliyathane koşullarında, genel anestezi altında ve hastanın entübe edilmiş olduğu bir şekilde gerçekleştirilir. Soğuğun yapışkan etkisinden faydalanılarak gerçekleştirilen bir işlemdir. Entübe edilmiş hastada, akciğer içine tüp aracılığıyla gönderilen kriyo probun ucu soğutulur ve dokuya yapıştırılır, bu sayede geleneksel Bronkoskopi ile yapılan biyopsilere kıyasla çok daha büyük doku parçaları alınabilir. Kriyobiopsi şu anda Türkiye'deki birkaç merkezde gerçekleştirilebilmektedir.


Uyku Bozuklukları Merkezi
Uyku bozuklukları laboratuarımız Türkiye’de akredite olmuş ilk uyku laboratuarlarından biridir. 2001 yılında 1 yatak olarak açılan laboratuarımız, bugün Kulak Burun Boğaz ve Nöroloji Anabilim Dalı ile birlikte multidisipliner anlayışta çalışan 5 yataklı bir uyku merkezi olarak hizmet vermektedir. Merkezde tüm uyku bozukluklarının tanı ve tedavisi yapılabilmektedir.
Uyku apnesi, uykuda solunumun durmasıdır. Horlama, artmış gündüz uykululuk hali uykuda solunum bozukluklarının en sık görülen belirtileridir. Üst solunum yollarındaki darlıklar, kilo fazlalığı olanlar, kısa ve kalın boyunlular, yüzdeki anatomik bozukluklar (büyük dil, büyük tonsil ve adenoid vb), bazen de kullanılan ilaçlar horlama ve apne nedeni olabilmektedir. Bu hastalarda ayrıca hipertansiyon, koroner arter hastalığı gibi kardiyovasküler hastalıklar da görülebilir.
Kesin tanı Polisomnografi Laboratuvarı (uyku laboratuarı)’nda konulur. Hastalar bir gece boyunca yatırılarak, uyku evreleri, arousal, solunum eforu, hava akımı, elektrokardiyografi, elektromiyografi, elektroensefalografi, oksijen satürasyonu kayıtları alınır. Bu tetkikte hastanın apnelerinin olup olmadığı, ne sıklıkta olduğu, ne kadar sürdüğü ve bunun vücudun genel fonksiyonlarına etkisi belirlenmiş olur. Uyku apne tanısı alan ve tedavi ihtiyacı olan hastalarda ek bir çalışma ile titrasyon yapılır (CPAP, BIPAP, ASV).
Alerji Testi Laboratuvarı
Alerji Testi
Laboratuvarımız Hastanemiz H Blok Zemin Katta Göğüs Hastalıkları Polikliniği içerisinde hizmet vermektedir.
Alerji testi alerji varlığını ortaya koyan testler olup, mevcut hastalığın alerjik bir nedeni varsa onu belirlemeye yarar. Prict testi (epidermal test ) yöntemi ile yapılan test hastaya ağrı ya da acı vermeyen ve kısa sürede sonuçlanan bir testtir. Genellikle kolun iç kısmına yapılır. Alerjen içeren sıvı test materyali deriye damlatılır. Derinin en üst tabakasında küçük bir çizik oluşturularak alerjenin deriye sızması ve buradaki “alerji hücreleri” ile birleşmesi sağlanır. Bu uygulama “lancet” adı verilen steril ve tek kullanımlık ucu sivri materyallerle yapılır. Test uygulandıktan sonra 10-15 dakika beklenir ve takiben elde edilen deri cevapları değerlendirilir.

Antihistaminikler, gribal enfeksiyon tedavisinde, mide hastalıklarının tedavisinde, depresyon tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar testin hatalı sonuç vermesine neden olmaktadır. Bu nedenle kişinin kullanmakta olduğu ilaçları test öncesinde doktoruna bildirmesi gereklidir.

 
Eklenme tarihi :14.02.2024 13:44:27
Son güncelleme : 24.05.2024 11:44:35