Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Çalışma Alanlarımız

Lobektommi
Akciğerde solda 2 adet ve sağda 3 adet olarak bulunan lobların 1 tanesinin cerrahi olarak çıkarılmasıdır.
 
Özafaktomi
Özofajektomi, yemek borusunun cerrahi olarak tamamen çıkarılmasına verilen tıbbi isimdir. Vücudun geçirebileceği en büyük ameliyatlardan birisidir. Genellikle göğüs, karın boşlukları ve boyun bölgesinin açılmasını içerir. Bazı durumlarda boyun bölgesi açılmadan sadece göğüs ve karın boşlukları açılarak yapılabilir. Özofajektomi sonrası ölüm riski dünyanın en iyi merkezlerde %4 civarındadır. Bu oran kalp ameliyatı sonrası ölüm riskinin 3-4 katıdır. Ülkemizde de tecrübeli merkezlerde bu ameliyatlar % 4-5 ölüm riskiyle yapılmaktadır. Özofajektomi sonrası bir sorun gelişme ihtimali %30-40'tır. Bu sorunların %10'u hayatı tehdit edecek derecede ciddi olabilir. Zatürre, özofagus çıkarıldıktan sonra yerine konan midenin çıkaracağı problemler, kalp ritm bozuklukları ve ses kısıklığı gibi sorunlar çıkabilir. Özofajektomi sırasında yemek borusu ile birlikte lenf bezleri de çıkarılır. Özofagus kanser ameliyatlarında en az 16 lenf bezinin çıkarılmış olması doğru evreleme açısından çok önemlidir.
 
Pnömonektomi
Sol veya sağ akciğerin tümüyle çıkartılma işlemidir.
 
Segmentekomi

Akciğerin en küçük anatomik birimi olarak kabule dilen segmentin cerrahi olarak çıkarılmasıdır.

Sempatektomi
Atardamar duvarına sempatik sinirler yoluyla gelen uyarıyı bölgesel olarak azaltıp damarın genişlemesini sağlayarak bu bölgedeki kan akımının düzeltilmesini amaçlayan cerrahi girişim. ETS ameliyatı,genel anestezi altında koltukaltı çizgisinden göğüs duvarında açılan bir veya iki adet 1.5cm lik çizgi şeklindeki kesi ile video kamera yardımı ile sempatik sinir sistemi etkisini bloke etmeye yönelik bir uygulamadır.Sempatik zincirin,stellar ganglionun 1/3 alt kısmından (kesilerek,koterize edilerek veya klips ile)bloke edilmesi gerekmektedir,bu kalıcı etki sağlamaktadır .Operasyon yarım saat sürmekte olup,video kamera uygulaması yani endoskopik uygulanması nedeni ile postop göğüs dreni gerektirmemekte ve konforlu bir postoperatif dönemi takiben 24 saat içinde hasta taburcu edilmektedir. Aynı seansta iki veya tek taraflı yapılabilir, iki taraflı yapıldığında kardiak ritim bozukluğu oluşturabileceğinden pek tercih edilmemelidir.

Bu ameliyat sonrası ellerde kuruluk ve sıcaklık oluşmakta,ancak kesinlikle motor ve duyu kusuru oluşmamaktadır. Ameliyatın endoskopik yapılamamasının tek bir nedeni vardır akciğerin göğüs duvarına (geçirilmiş ameliyatlar veya akciğerdeki plörezi ile seyreden enfeksiyon,vb hastalıklar sonucu) yapışık olmasıdır ki bu durumda koltuk altından yapılacak 10 cm lik kesi ile işlem tamamlanmaktadır. Endoskopik veya açık yapılan her iki sempatektomi ameliyatı izleri koltuk altında olduğundan kozmetik problemde oluşturmamaktadır.Postop olarak % 1 vakada kompansatuar oluşan terleme genellikle ilk 6 ay içinde kaybolmaktadır,ancak bir yılı geçkin süre devam ettiğinde geri dönüşümsüz kabul edilmektedir.

Timektomi
MG hastalarında timektomi uygulaması tedavi planının çok önemli bir kısmını oluşturur. Çünkü genel olarak hastalığın normal tablosuna ek olarak çıkan bulguların çoğu timomalarca oluşturulmaktadır ve ayrıca her zaman için malign (kötü huylu) tümör olasılığı düşünülmelidir. Timektomiye hastadan hastaya faklı yanıtlar alınabilir. En iyi yanıt genelde operasyondan iki ile beş yıl sonra alınabilmektedir. Altmış yaşından sonra hastalıkları tespit edilmiş olanlar için timektomi hiç yanıt vermeyebilir. En iyi yanıt ise hastalıkları erkenden teşhis edilmiş genç hastalarda alınır. Önceleri timektomi sadece 25 yaşın altındaki hastalara yapılırdı fakat son zamanlarda yaş sınırı 50' ye yükseltilmiş ve genel bir kural koymaktansa her hastaya özel bir plan uygulanmaya başlanmıştır. Timektomi hakkında diğer bir nokta operasyonun tekniğidir. Pekçok cerrah göğüs kemiğini yararak transternal (göğüs kemiği byunca) timektomiyi tercih ederken kimi cerrahlar son zamanlarda goyundan girilen ve transservikal timektomi denilen daha az travmatik olan bir tekniği kullanmaktadır. Hangi teknik uygulanırsa uygulansın büyük bir dikkat gerektirmektedir. Hastaların pek çoğunda operasyon sonrasında MG tablosunda gerileme ya da durma gözlenmiştir. Ancak bunun her hastada olmasını beklemek yanlış olacağı gibi bu iyileşme operasyondan aylar sonra bile görülebilir. Operasyon sonrası enfeksiyon oluşmamasına dikkat edilmesi olmazsa olmaz koşullardandır.
 
Torakal Sepmatektomi
Özellikle el ve koltuk altı terlemelerinde uygulanmaktadır. Kalıcı çözüm sağlar.
Cerrahi tedavinin esası aşırı çalışarak fazla terlemeye neden olan sempatik sinirlerin kesilmesi veya çıkarılmasıdır. Bazen sempatik zincir ve dalları klips ile sıkıştırılabilir veya koter ile yakılabilir. Bu sinirlerin terleme dışında fonksiyonu olmadığı için; ameliyatın felç oluşturma, his kaybı, refleks azalması gibi etkileri olmaz. Koltuk altından açılan 1 cm kadar küçük 1-2 delikten sokulan kamera ve küçük aletlerle işlem gerçekleştirilmektedir. Diz artroskopisi veya laparoskopi gibi bir yöntemdir.
  • Hastaya genel anestezi verilir.
  • İşlem süresi bir saatin altındadır.
  • Ameliyatın etkisi hemen ortaya çıkar.
  • Hasta uyandığında elleri kuru ve sıcaktır.
  • Operasyon sonrası hasta 12-24 saat kadar hastanede kalınır.
  • Ameliyat sonrası çok az rahatsızlık verir.
  • Deri kıvrımları içinde kaybolacak kadar çok küçük bir iz bırakır.
  • İyileşme bir veya birkaç gün gibi kısa bir sürede olur.
  • Hastaların çoğu 1 haftada normal çalışma düzenlerine dönerler.

Ağır kalp-akciğer hastalığı olan, plevral hastalık veya akciğer ameliyatı geçiren, tedavi edilemeyen tiroid hastalığı olanlar cerrahi tedavi için uygun değildir. Etkili, kalıcı, emniyetli ve çok az rahatsızlık veren bir tedavi yöntemidir. Vücudun başka bölgelerinde (sırt, kalça) terlemenin artması (%20-50) en sık görülen yan etkidir. Ancak hastaların çok azında (%2) önemli olur. Nadir görülen diğer bir yan etki de yemek esnasında terleme olmasıdır. Komplikasyonlar %1 civarında, çok az görülür. Nadiren veya her cerrahi işlemde görülebilen anestezik maddelere ve ilaçlara karşı allerjik reaksiyonlar, kanama, enfeksiyon ve komşu organ yaralanması oluşabilir. Bazen göğüs boşluğunda hava kalması (pnömotoraks) gelişebilir. Ancak çoğunda kendiliğinden kaybolur ve pek problem yaratmaz. Horner sendromu denilen (göz kapağında düşme, göz bebeğinde küçülme ve yüzde terleme azalması) komplikasyon; çok nadiren kalıcı olsada birkaç ay içinde normale dönebilir. Bu yöntemle: el terlemesinde: %98, koltuk altı terlemesinde: %80 üzerinde, ayak terlemesi için yapılmasa da ayak terlemesinde: %25 civarında başarılı sonuç alınmaktadır.

Torasentez
Birikmiş sıvıla­rın aspirasyonu için göğüs boşluğunun iğneyle delin­mesi. Plevra boşluğundaki hava veya sıvının lokal anestezi altında iğne ile boşaltılmasına torasentez veya plevra ponksiyonu denir. Tanı ve tedavi amaçlı torasentez yapılabilir.
 
Tüp Torokostomi 
Tüp torakostomi, genel göğüs cerrahisinde sık kullanılan hayat kurtarıcı bir yöntemdir. Tüp torakostomi endikasyonları şunlardır;
  • Travmatik pnömotoraks ve spontan pnömotorakslı seçilmiş hastalarda,
  • Travmatik hemotoraks,
  • Penetran torakoabdominal yaralanmalar,
  • Pnömotoraks kanıtı bulunmayan kot fraktürlü veya penetran yaralanmalı hastalarda profilaktik olarak,
  • Ampiyemler,
  • Malign hidrotoraks,
  • Şilotoraks,
  • Entübe edilecek ve respiratöre bağlanacak pnömomediastinumlu hastalar.

Kısa sürede ve kolayca uygulanan bir yöntemdir. Doğru endikasyon belirlenip, uygun lokalizasyondan, uygun kalınlıktaki göğüs tüpü ile yapılan tüp torakostomi mükemmel sonuçlar verir. Sonuç olarak tüp torakostomi hem acil hem de elektif vakalarda göğüs cerrahisinin temel, basit ama morbidite ve mortaliteyi anlamlı olarak azaltan önemli bir girişimidir.

Vats
Videotorakoskopi, bir video kamera yardımı ile göğüs içinin görüntülenmesidir. Göğüs kafesinin, bu şekilde görüntülenmesinin ardından, göğüse açılan deliklerden (port) çeşitli cerrahi aletlerin yardımı ile hemen tüm ameliyatların videotorakoskopik yapılması mümkündür.

Bu ameliyatlar arasında, 'plevra biopsisi', 'akciğer biyopsisi', 'perikard biyopsisi' gibi tanısal işlemlerin yanı sıra 'sempatektomi', 'pnömotoraks tedavisi', 'dekortikasyon ve debridman', 'timektomi', 'büllektomi' gibi işlemler de bulunmaktadır.

Son yıllarda, ' lobektomi', 'mediastinal kitle rezeksiyonu' amfizemli hastaların belli bir süre rahatlaması için seçilmiş hastalarda yapılan 'akciğerin hacim azaltıcı ameliyatı', 'diyafragma evantrasyonu', 'göğüs duvarı deformitesi' (pectus ekskavatum ve pektus karinatum) gibi operasyonlar da videotorakoskopi yoluyla yapılabilmektedir. Potansiyel olarak, videotorakoskopi yardımlı akciğer cerrahisi (VATS) hemen tüm göğüs cerrahisi işlemleri için uygulanabilir.

Videotorakoskopik ameliyat sonrası hastaların ağrılarının çok daha az olduğu, daha az hastanede kalma süresi geçirdiği, ameliyat sonrası kronik ağrının daha az olması, çalışma hayatına daha çabuk dönme ve günlük aktivitelerin ameliyat öncesi gibi sürdürülmesi gibi avantajlar, bir çok araştırma tarafından artık ispatlanmış olan gerçeklerdir.

Bununla birlikte, her hasta, her işlem için videotorakoskopik işleme uygun olmayabilir. Bunun için uygun metodlar ile irdelenmesi gerekir.

Wedge Rezeksiyon
Akciğerden kama şeklinde bir parçanın çıkarılmasıdır. Daha çok tanı amaçlı yapıldığı gibi tedavi amaçlıda yapılabilir.
 
Poliklinik Hizmetleri
Akdeniz Üniversitesi hastane A blokta Göğüs Cerrahisi ameliyathanesininde içinde bulunduğu toplam 15 odalı bir merkezi ameliyathane ile Gögüs cerrahisi, Kalp ve Damar Cerrahisi ile Reanimasyon servislerine ait 3 ayrı yoğun bakim ünitesi bulunur. Göğüs cerrahisi polikliniği H Blok 1’inci kattadır. Poliklinik hizmetleri araştırma görevlileri tarafından uzman ve öğretim üyeleri kontrolünde verilmektedir.
 
Yataklı Birimler
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği 5’inci kattadır. Akdeniz Üniversitesi Hastanesine yatan yıllık hasta sayısı yaklaşık 20 bindir. Göğüs Cerrahisi Kliniği'nin yıllık hasta sayısı ise yaklaşık bindir. Kliniğimizin toplam yatak sayısı 30 olup, bunların 22'si kliniğe kalan 8'i de yoğun bakim ünitesine aittir.

Yoğun bakim ünitesinde tüm hastalara ait hasta başı monitörleri ile invaziv ve non invaziv basınç kayıtları ve mekanik ventilatör desteği yapılmaktadır.

Hastanemizde 24 saat hizmet veren acil servis ünitesi vardır. Bu ünitede hem erişkinlerin hem çocukların her türlü acil hastalıklarına ilk müdahale yapılmaktadır. Acil serviste Göğüs Cerrahisini ilgilendiren hastalıklarda acil servis doktorunun konsültasyonu ile hastalar kliniğimiz öğretim görevlileri ile uzman kişilerce değerlendirilir ve tedavi planlanır.

BİLGİ  KÖŞESİ:
 
Akciğer Kanseri, Belirtileri ve Tedavisi
Akciğerde başlayan kanserler, küçük hücreli olan ve küçük hücreli olmayan olarak ikiye ayrılır. Bu kanser tiplerinin birbirinden ayırımı, hücrelerin mikroskop altındaki örüntülerine göre yapılır. Her iki tip kanserde değişik şekillerde gelişip yayılır ve tedavi edilir.
 
  • Küçük Hücreli Akciğer Kanseri
    Bu tipteki kansere bazen yulaf hücresi kanseri adı da verilir. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserine göre daha az yaygındır ancak daha hızlı gelişir ve vücudun diğer organlarına yayılması daha fazladır.
  •  
  • Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanseri
    Bu tipteki kansere bazen yulaf hücresi kanseri adı da verilir. Küçük hücreli olmayan akciğer kanserine göre daha az yaygındır ancak daha hızlı gelişir ve vücudun diğer organlarına yayılması daha fazladır.
  •  
  • Akciğer Kanserinde Risk Elementleri
    Akciğerde kanserin oluşumu tek bir sebebe bağlanmaz. Çeşitli faktörler akciğer kanser oluşumunda rol oynayabilir. Yapılan araştırmalarda akciğer kanserinin bir çok nedeni ortaya çıkarılmıştır. Bunların çoğu tütün kullanımıyla ilişkilidir. Kanser bulaşıcı değildir ama bazı insanların akciğer kanserine yakalanma riski diğerlerinden daha fazladır.
  •  
Aşırı Terleme (Hiperhidrozis)
Özofajektomi, yemek borusunun cerrahi olarak tamamen çıkarılmasına verilen tıbbi isimdir. Vücudun geçirebileceği en büyük ameliyatlardan birisidir. Genellikle göğüs, karın boşlukları ve boyun bölgesinin açılmasını içerir. Bazı durumlarda boyun bölgesi açılmadan sadece göğüs ve karın boşlukları açılarak yapılabilir. Özofajektomi sonrası ölüm riski dünyanın en iyi merkezlerde %4 civarındadır. Bu oran kalp ameliyatı sonrası ölüm riskinin 3-4 katıdır. Ülkemizde de tecrübeli merkezlerde bu ameliyatlar % 4-5 ölüm riskiyle yapılmaktadır. Özofajektomi sonrası bir sorun gelişme ihtimali %30-40'tır. Bu sorunların %10'u hayatı tehdit edecek derecede ciddi olabilir. Zatürre, özofagus çıkarıldıktan sonra yerine konan midenin çıkaracağı problemler, kalp ritm bozuklukları ve ses kısıklığı gibi sorunlar çıkabilir. Özofajektomi sırasında yemek borusu ile birlikte lenf bezleri de çıkarılır. Özofagus kanser ameliyatlarında en az 16 lenf bezinin çıkarılmış olması doğru evreleme açısından çok önemlidir.
 
Yemek Borusu (Özofagus) Kanseri
 
Pnömotorak
Eklenme tarihi :20.02.2024 11:14:08
Son güncelleme : 3.06.2024 11:43:09